ŞEKİL 1’de görüldüğü üzere, Cumhurbaşkanlığı adayları ve siyasi aktörler iki eksende konumlanmışlardır. Yatay eksende bir uçta Recep Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti’ye oy verenler ile MHP ve Devlet Bahçeli’ye oy verenler bir araya toplanmışlardır; diğer uçta ise CHP’ye ve İYİ Parti’ye oy verenler ile Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Muharrem İnce gibi siyasetçilere oy vereceğini söyleyenler bir araya toplanmışlardır. Türk siyasetindeki geleneksel sağ-sol konumlanmasını hatırlatan bu yatay konumlanmada bir uçta kendilerini İslamcı ve muhafazakar olarak tanımlayanlar yer alırken diğer uçta kendilerini Atatürkçü/laik olarak tanımlayanlar yer almaktadır.
Bu eksende ilginç olan husus Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan ve Temel Karamollaoğlu ile Gelecek, DEVA ve Saadet partilerinin iki ucun arasında ve kararsızlara yakın bir yerde konumlanmış olmalarıdır. Öte yandan, dikey eksene baktığımızda Selahattin Demirtaş’a ile HDP’ye oy verenler açık bir biçimde diğer parti ve siyasetçilerden ayrışmışlardır. HDP’ye en uzak noktada ise İYİ Parti ve MHP seçmeni görünmektedir. Farklı bir şekilde söylersek, kendilerini Kürt milliyetçisi olarak tanımlayanlar ile kendilerini Türk milliyetçisi ve Atatürkçü/laik olarak tanımlayanlar birbirinden en uzak şekilde konumlanmışlardır. Milliyetçilik diyeceğimiz dikey eksende Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu, Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül gibi isimler orijine daha yakın konumlanmışlardır.